Mehmet Işıtan Özel Eğitim ve Uygulama Merkezi İş uygulama Okulunda görevli eğitimciler, ilimizde eğitim gören çok sayıda öğrenciyi ziyaret etti.
TOPLUMA KAZANDIRILMALI
Kırıkkale Yıldırım Beyazıt Anadolu Lisesi öğrencisi Ayşegül Üneşi, Toplumumuzun araç gerek protezden yardımları kadarda daha önemlisi olan bir tez hazırladı. Ayşegül Üneşi yaptığı açıklamada ‘’İnsanlar gerek fiziksel gerek zihinsel bazı engellerle karşılaşmak zorunda kalıyor. Bu hiçbir şekilde ne onların ne de ailelerinin istediği bir yaşam şekli değil. Kendi hayat şartlarının yeterince zor olması yetmezmiş gibi toplumda gördükleri muamele onların toplumdan soyutlanmasına, içine kapanık asosyal bir hayat sürmeye itiyor. Benim de projesini yürüttüğüm down sendromu olan veya otistik kardeşlerimizin topluma kazanılması gerektiğini düşündüğüm için böyle bir proje yürütmek istedim”
MEMNUN OLUYORLAR
“Onlara tıpkı bizim gibi olduklarını aramızda toplumsal sınıflandırma yapmayı gerektirecek bir şey olmadığını göstermek istedim. Umarım bu onlara küçük bir umut diğer insanlara da örnek olmuştur. Tek isteğim insanların bilinçlenerek bu tip küçük rahatsızlıkları olan kardeşlerimize karşı güzel davranışlar sergilenmesi ve ailelerinin de desteği ile onların topluma kazandırılması gerektiğini düşünerek okulumuzdan 30 öğrenci arkadaşımızla Mehmet Işıtan Özel Eğitim ve Uygulama Merkezi İş uygulama Okulu’na gelerek bu kardeşlerimizle bir gün geçiriyoruz. Bu faaliyetimizden çok memnun olan engelli kardeşlerimiz devamlı okullarına gelmemizi istiyorlar” ifadelerini kullandı.
DAVRANIŞ ŞEKİLLERİ TAM BİLİNMİYOR
Mehmet Işıtan Özel Eğitim ve Uygulama Merkezi İş uygulama Okulu Müdürü Sami Yanık “Deneyimli 38 öğretmen ile eğitim verdiklerini , öğrencilere öğle yemeği çıktığını küçük yaştaki çocukların ara dinlenmelerinde yatarak dinlenme imkânlarının olduğunu bildirirken .Kırıkkale il sınırları içerisindeki Liselerin ve KK Üniversitesi öğretmen ve öğrencilerin ziyaretlere gelerek çocuklarımızla eğitim saati süresince oyunlar oynandığı el sanatları beceri eğitimlerinde yardımcı olduklarını belirti,.Sami Yanık açılamalarında ‘’İleride doktor ,hemşire ,öğretmen vs meslekte olan öğrencilerin .Bizim çocuklarımızı şimdiden tanımaları ilerdeki meslek sahibi olduklarında .İstişarelerinde engelleri kaldıracaklarını ve engelliyle nasıl iletişimde de bulunacakları tecrübelerini kazanmış olacaklardır. Toplumumuz Down sendromu ve otistlik hastalara ait alt bilgiyi ve davranış şekillerini tam bilememekteyiz”
FARKLI GÖRÜNÜMLERİ VARDIR
“Down Sendromu, Down Sendromlu çocuk sahibi ailelerin en büyük düşmanı bilgi eksikliğidir. Bu yüzden, “Down Sendromu nedir?”En basit tanımıyla Down Sendromu çocuğunuzun vücudundaki hücrelerin 46 yerine fazladan bir kromozoma, yani 47 kromozoma sahip olmasıdır. Down Sendromu bir hastalık değil genetik bir farklılıktır. Otistik bozukluk ise 3 yaşından önce başlayan, şiddeti ve belirtileri bireysel farklılıklar içeren ve yaşam boyu süren, kişinin iletişim becerilerini, davranışlarını ve sosyal yaşamını olumsuz yönde etkileyen bir yaygın gelişimsel bozukluktur. Otistik bozukluk bir spektrum bozukluğudur. Farklı görünümleri vardır. Belirtiler her bireyde farklı şekilde ve şiddette gözlenebilir ve bozukluk kendini çok hafiften çok ağıra doğru farklılaşır” dedi.
Haber-Foto: Arif Çakıroğlu